Geçmişe, 2003 yılına ait klasöre baktığımda ‘Çalışanlar Gözüyle Yazılımda Yönetim Prensipleri’ başlıklı yazı gözüme çarptı. İş hayatının ilk yıllarındaki bu yazıyı güncellemek gerektiğini düşünerek tuşlara basmaya başladım. Bahsi geçen yazıda cevabı aranan temel sorular: Yazılım sektöründe çalışan mühendisler yöneticileri nasıl görmek istiyor? Çalışanların bakış açısı ile yönetim ilkeleri neler olmalı? Yönetim mi? Kullanılan Araç ve Teknolojiler mi? Yazılım dünyasında yönetimin teknolojiden daha önemli olduğunu düşünüyordum. Bu fikrin dayanağı; iyi bir yönetim ile çalışanların en iyiye yönlendirebileceği, fakat kötü yönetim açıklarının ve olumsuz etkilerinin kullanılan teknoloji ve/veya mükemmel CASE araçları ile kapatılamaz olduğu gerçeğidir. Başarılı yazılım yönetimine ilişkin kesin adımlarla belirlenebilmiş bir faaliyet bütünü yoktur. Acaba hala böyle mi düşünüyorum? Yöneticinin içinde bulunduğu durumu göz önüne alarak teknik problemlerin teknik ve politik problemlerin politik çözümleri olduğunu varsayması gerekmektedir. Bu çözümler, en uygun noktalarda gerekirse birlikte kullanılmaya çalışılmalıdır.

Karşılıklı Güven

Bir ekip içerisinde önemli konulardan bir tanesi olarak ‘karşılıklı güven’ yazıda yer almıştı. Yöneticiler çalışanlarına, çalışanlar yöneticilerine güvenmelidir. Ve bu güveni sağlamanın en kolay yolu birbirini dinlemektir. Eğer siz insanlara güvenir, bunu belli ederseniz onlar her zaman değerli olacaklardır. Ekip içerisinde ilişkiler güven temelinde kurulmuş olmalıdır. Eğer bir çalışanınız işyerinden erken çıkmak için izin istiyor ise, işler sıkışık ama telafi edilebilir olması durumunda ona izin vermeniz orta vadede daha faydalı olacaktır.

Motivasyon

Çalışanlar çeşitli yöntemlerle işlerine motive olabilmektedir. Siz çalışanları akşam yemekleri düzenleyerek motive etmeye çalışırken, ekip içerisinde “teşekkürler ama benim bir ekrana daha çok ihtiyacım var, böyle daha rahat ediyorum” diyen biri olabilir. Çoğu zaman bu tarz istekleri önceden belirlemek çok zordur. Başlangıç için en iyi yol, insanlara bu yöndeki önerilere önem verdiğinizi hissettirerek, onların düşünce, öneri, istek ve şikayetlerini sabırla dinlemektir.
Plansızlık Hissi

Artık kronikleşen, yazılım dünyasının önemli sorunlarının başında gelen bir hastalık, müşteri gereksinimlerinin projenin ilk evrelerinde yeteri kadar anlaşılamamasıdır. Belki de tüm yazılımcıların iş hayatlarında gözlemledikleri ve rahatsız oldukları durumların başında gelir. Projelerde yazılım geliştirme süreci içerisinde gereklerin sürekli değişmesi ve/veya yeni gereklerin eklenmesidir. Aslında bu durumu yadırgamayan hatta buna hazırlıklı olan yazılım geliştirme yaklaşımlarının popülerliğini ve yaygınlığını arttıran temel nedendir yeni gereksinimlerin sürekli doğması. Diğer taraftan, yazılım gereksinimleri üzerinde müşteri önceliklerinin belirlenememesi yazılımcıları bezdiren ve yıldıran olaylardandır. Müşteriniz gereklerin %10‘ luk kısmına çok fazla önem verirken, diğerlerine hiç önem vermiyor olabilir, ve siz önünüzdeki kısıtlı zamanınızı yanlış dilimde tüketiyor olabilirsiniz.

2003 yılında yayınlanan ve yukarıda bahsi geçen yazı, son olarak literatüre de geçen araştırma sonuçlarına ilişkin değerleri vererek tamamlanmış. Üretkenlik değeri (adam-ay da ölçülen kod satır sayısı) firma içerisinde en iyi ve en kötü yazılım mühendisi arasında 25 kat değişebilmektedir. Benzer şekilde, kalite değeri (bin kod satırında bulunan hata/kusur sayısı) en iyi ve en kötü yazılım mühendisi arasında 10 kat değişmektedir diye belirtilmiş. Belli ki bu değerlerinde güncellenmesine gerek var.

Ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaların çoğalarak artması dileklerimle.