Fazla Mesai Yapmadan…
Geçtiğimiz ay benim için tamamen ‘balayı’ odaklı geçtiği için Bilgisayar Gazetesi’nin bu sütunlarında yeralamadım. Belirtmeliyim ki; içerisinde bulunduğum tüketici elektroniği sektöründe yıl sonlarını hedef alan projeler yoğunlukta ve genellikle Eylül ayına yetiştirilmesi gereken prototiplerin öncelikleri yüksek durumdadır. Bu nedenle son 3 senedir güzel bir yaz tatiline çıkamamıştım, sanırım bu sektördeki birçok arkadaşım bu durumu benimle paylaşıyor. Kısacası, tatil sonrasında enerji depolamış bir şekilde projelere dönüyorum.
Ana soru: ’Proje aktivitelerini nasıl iyileştirebiliriz? Neler yapmalı ki herşey yolunda gitsin, projedeki tüm hedefler tutturulabilsin?’ Bu konuda yazılmış sayısız makale var, ve bunları okumuş sayısız yazılımcı. Belirli noktalarda ve pratiklerde uzlaşı grupları da oluşmuş durumda. Fakat, hep aynı sorun karşımıza çıkıyor. Hiç fazla mesai yapmadan bitirilebilmiş bir yazılım projesi var mı?
Mükemmeliyet
Bu mümkün mü? Mümkün ise; haftada 45 saatlik çalışma haricinde fazladan işçilik gösterilmeden projenin teslimatı gerçekleşmiş, ve süreç içerisinde iş paketleri planlandığı şekilde sorunsuz tamamlanmış olması gerekiyor. ‘0’ sapma veya ‘mükemmeliyet’ seviyesi dedikleri bu olsa gerek. Bu seviyeyi hedef olarak aldık, peki bu hedefe her tamamlanan projede bir adım daha yaklaştığımızı farkedebiliyor muyuz? Aslında çoğu proje yöneticisi her projenin özellikle teslimat evresinin sancılı geçeceğini önceden kabullenerek, bu evrelerde ekip tarafından gösterilmesini düşündüğü fazla ve yoğun eforu planlarına yansıtmayı tercih eder. Bazende kötü bir proje yönetim yaklaşımı olarak, öyle olacağını bile bile planın ‘şık’ gözükmesi için yansıtmamayı yeğler. Belki de öyle olmaz diye sadece ümit eder, ama bu yönde hiçbir iyileştirme elinden gelmez. Projeler yakından takip edildiğinde, planlanan ve gerçekleşen arasındaki farklar incelendiğinde tüm gerçekler su üstüne çıkar. Proje yöneticileri her projenin sonunda kendilerini bu konuda gözden geçiriyorlar mı? İşte zor bir soru daha size!
Kim İster?
Tüm bu olup bitenlere birde geliştirici tarafından bakalım. Genel olarak; geliştiriciler fazla mesailerin üst üste gelmesinden nefret ederler. Bu çok doğal bir tepkidir çünkü kimse haftada 45 saat diye işe başlayıp sürekli olarak haftada 60 saat çalışır duruma gelmek istemez. Yazılımcı bu duruma nasıl ve ne kadar dayanabilir? Üretkenlik ve verimlilik açılarından bakıldığında fazla mesainin gerçekten projeye bir faydası var mıdır? Geçenlerde sohbet esnasında arkadaşımdan ilginç bir değerlendirme kriteri öğrendim. En iyi proje yöneticisi ekibine en fazla mesai yaptırabilen kişi olarak görülüyormuş bazı şirketlerde. Kesinlikle katılamayacağım bir kriter, ve tamamen sistemsizliğin ve kaos ortamının getirebileceği bir yargı sisteminin girdisi olabilir diye düşünüyorum. Geçtiğimiz aylarda konu olarak ele almıştım, İngiliz, Japon ve Türklerin yazılım geliştirmeye bakış açılarını. Bizlerin çalışkanlılığı ve zorlu durumlara kolay uyum sağlama özelliklerimiz tamamen proje yöneticilerin lehine işlemektedir. Çünkü, Türk mühendisi projesinin başarısını herşeyin üstünde tutabilmektedir, yeri geldiğinde haftalarca sürecek şekilde fazla mesai yapabilmektedir. Bu noktanın altını birkez daha çizmek istedim.
Terzilik Gerekliliği
Bu noktada ‘ne yapmalı?’ sorusunun cevabı niteliğinde makalelere internet yolu ile kolayca ve fazlasıyla erişebilirsiniz. Bence önemli olan; çözüm önerilerini ve yollarını iyice inceleyip, organizasyonunuza uygun ve uygulanabilir hale dönüştürmek için üzerinde terzilik yapmak gerekliliğidir. Unutmamak gerekir; hiçbir çözüm sizin için tak-çalıştır özelliğinde olmayacaktır. Fayda elde etmek için sadece sonuca veya ürüne odaklanmamalı, süreçler ve yaklaşımlarda yakından takip edilmelidir. Proje başarılarında fazla mesaileri en az seviyede tutabilmek için bu noktalardaki aksaklıklar ve sorunlar görmezden gelinilmemeli diye düşünüyorum. Ülkemizinde bu konuda yapılan çalışmaların artarak devam etmesi dileğiyle…
Yanıt Bırak