Geçtiğimiz Sene Neler Yazdık?
Yazılım organizasyonlarının iç işleyişini temel konu olarak belirlediğimiz yazılarımıza 2007 yılı içerisinde devam ediyoruz. Bu yazımda geçtiğimiz sene boyunca nelerden bahsettik, hangi noktaları ele aldık bir göz gezdirelim istiyorum. Genel olarak baktığımda, her ay dikkati çekmeye çalıştığım en temel konu “sistematik yaklaşımların gerekliliği” olmuş. Ne tür yazılım geliştiriyor olursanız olun, sadece modüllerdeki hataları ayıklıyor olsanız bile “sistemli” bir yaklaşımınız olmalıdır. Geçtiğimiz sene az bile olsa elde edebildiğim tüm fırsatlarda bu yönde gayet verimli ve karşılıklı bilgi alış verişine dayanan tartışmalar içerisinde yer aldım. Çok çeşitli, beni şaşırtan söylemlere tanık oldum. Bazı duyduklarımı anlamakta güçlük çektim. İzin verirseniz bunlardan bir tanesini örnek vererek yazıda ilerlemeye devam edelim.
Biz zaten uyguluyoruz..
Geçtiğimiz sene, duyduğumu izlenimlerimle karşılaştırdığımda çok şaşırdığım diyalog bir yazılım organizasyonunun üst düzey yetkilisi ile aramda geçti. Ben “sistematik” yaklaşımın organizasyona katabileceklerinden bahsettikten sonra şöyle bir yanıt aldım: “Biz zaten bunları farkında olmadan gerçekleştiriyoruz”. Cümle o kadar inanarak söyleniyordu ki, organizasyonu tanımasam ben gerçekten böyle olduğuna inanacaktım. Ama biliyorum ki bahsi geçen organizasyonda sistemli geliştirme faaliyeti gerçekleştirilmiyordu. Gözlerinden kaçan husus, anlattığım prosedürlerin ve pratiklerin bütün olarak veya bir sürece oturtulmuş olarak değilde, farklı projelerde raslantısal olarak bir veya daha fazla uygulanmış olmasıydı. Geçmişte uygulamış olmaları benim üzerine basa basa söylediğim pratiğin “sistemli” olarak gerçekleştirildiği anlamına gelmiyordu. Belki de, yenilik olarak getirilecek yazılm geliştirme profesyonel aktivitelerin önündeki en büyük engel böyle bir durumdur. Çünkü karşınızdaki topluluk gerçekte bunları zaten uyguladıklarını düşünmektedir. Bu da yenilenme ve daha iyiye ulaşmanın yolunu tıkamaktadır. Bizim yazılarda bahsettiğimiz ise bu iannıştan tamamen farklı, bölünmüş değil bir bütün halinde öncelikle organizasyonun özelliklerine göre uyarlanmış bir geliştirme sistemi. Bu durumda halimi birde siz düşünün lütfen.
Peki nasıl olacak?
Geçtiğimiz sene yazılım organizasyonları için pratikte de uygulanabilecek bir çok ufak not aktarmaya çalıştım bu satırlardan. Bunlar, yazılım projesindeki eleman sayısına bağımlı verimlilikten başlayarak ürüne en çok etkide bulunan “test” yaklaşımının nasıl olması gerektiğine kadar geniş bir yelpazede yer aldı. Yazılım testi gerçekten de çok önemli bir konu, çünkü müşteri memnuniyetini etkileyen temel niteliklerden en önemlileri “doğruluk ve tamlık”. Bu nitelikte bir ürün geliştirebilmek içinse test aktivitesine hatrı sayılır zaman, efor ve personel ayırmak gerekmektedir. Tabi bu üçünü sağlayarak iş bitmiyor. Önemli olan bunlardan gerçekten verim alabilmektir. Bunun yollarından, nasıl olabileceğinden bolca bahsettim sizlere. Doğru zamanlarda belirlenmiş aktiviteler ile geliştiricilerin de bu konuyla kesişim kümelerinin örneklerini verdik. Atik veya başka bir deyişle çevik yaklaşımlar üzerinde sıkça durduk.
Temmuz ayındaki yazımda bu yaklaşımlardan XP ve SCRUM’ın geliştirme sürecinizde nasıl yer alabileceğine ilişkin örneğimi lütfen göz ardı etmeyin. Ama unutmayın ki, hiçbir yaklaşım herhangi bir organizasyon için “tak ve çalıştır” değildir. Mutlaka sizin yer aldığınız organizasyona özgü bir şekilde uyarlamalara ihtiyaç duymaktadır. Sistematik bir geliştirme yaklaşımına sahip olmak inanın çok kolay değildir. Ama sistemi organizasyonunuza yerleştirdiniz mi gerisi çok daha kolay gelir. Bundan sonra iyileştirmeler yönünde adımlarınızı gayet rahat atarsınız.
Rekabet artıyor…
2006 senesinde %36 büyüyün bilişim sektöründe 618 milyon dolarlık büyük bir pasta olan yazılım sektörünün bu senede büyümesine devam edeceği öngörülüyor. Paralelinde sektördeki rekabet artıyor, rakiplerinizin ürünününden sizinkinin bir farkı olması gerekiyor. Bu noktada, sektördeki birçok şirket yenilik alanındaki faaliyetlerini arttırmaya devam ediyor. Yazılım şirketlerinin değeri sahip oldukları patentler ile de ölçülüyor. Bu yöndeki adımların 2007 yılında hızlanması bekleniyor. Biliyorsunuz geçtiğimiz sene yapılan araştırmalarda yenilik konusunda şirketlerimizin karnesi pek iyi çıkmamıştı. Bu sene belki de en büyük gelişme bu konuda yaşanacak.
İnternet kaynakları…
Bilişim ve yazılım sektöründeki yenilikler geçtiğimiz sene internet ortamında da artış gösterdi. Yeni kurulan e-posta gruplarından CMMI-Türkiye ve XP-Türkiye’deki yazışmaları yakından takip ediyorum. Kullanıcılar tarafından içeriği zenginleştirilen TeknoPort isimli teknoloji portalıda sık ziyaret ettiğiniz adresler arasında yer almasını şiddetle tavsiye ederim.
2007 yılında da Yazılım Mühendisliği ve Yönetimi alanında çeşitli konulardaki yazılarımla ben bu sayfalarda olacağım. Ülkemizde bu yöndeki çalışmaların artmasına katkıda bulunmak amacındayım.
Yanıt Bırak