Kaliteli Servis Elde Edilmesi
1.Network İyileştirilmesi
Network iyileştirmesi donanımsal olarak sağlanır. Öncelikle kablo yapısına değinecek olursak, günümüzde yüksek iletkenliğe sahip kablolar genel network omurgalarında kullanılmaktadır. Tüm ağımızı fiber optik kablo ile oluşturmak yüksek maliyet sağlayacağından ağın omurga diye tabir edilen kısmını fiber optik kablo ile oluşturmak faydalı olacaktır.
Bant genişliğini arttırmak network iyileştirilmesinde en çok kullanılan yöntemdir. Ancak bu ekonomik ve teknik açıdan imkânsız olabileceği gibi her zaman da çözüm olmayabilir. Ftp gibi bant genişliğini adeta emen birçok protokole yasak getirmeniz gerekebilir. (Bunu yapmazsanız bant genişliğinin artmasına en çok şirket yönetimi değil film indirmeyi seven arkadaşlar sevinecekler.) Http üzerinden veri indirilmesi ise diğer bir gediği oluşturmaktadır ve müdahalesi hiç de kolay değildir.
Artan bant genişliği kısa sürede dolacağı için hala ses, video verisi göndermekte sorun yaşanabilir.
Verilen iletişim hizmetinin kalitesinin arttırılması sadece bant genişliğinin arttırılması ile sağlanamayacağı görülüyor.
2.Kuyruk Yapısının Oluşturulması
Hizmet kalitesini arttırmak için ikinci yöntem taşınan paketlerin sınıflandırılıp önem sırasına göre kuyruğa alınmasıdır. Hatta belirli bant genişliğinin örneğin ses verisine rezerve edilmesidir. Video için de benzer tedbir lazım. Telnet, uzaktan yönetim (RDP) gibi interaktif uygulamalar (yani komut ver – sonucunu gör şeklinde uygulamalar) varsa öncelikle geçmesine müsaade edilmelidir. Bu amaçla kullanılan tekniklere kuyruğa alma yöntemleri diyoruz. Örnek olarak PQ ( Priority Queueing), WFQ (Weighted Fair Queueing) , CQ (Custom Queueing), CBWFQ (Class-based Weighted Fair Queueing) ,LLQ (Low Latency Queueing) verilebilir.
Kuyruğa alma yönteminde kuyruk sayısını arttırarak örneğin ses verisinin aynı kuyruğa dizilmesi sağlanır
PQ(Priority Queueing) yönteminde örneğin ses kuyruğundaki veri bitmediği sürece diğer kuyruktaki verilere sıra gelemez. Bu şekilde belirli kuyruklardaki verinin taşınabilirliği garanti altına alınmaya çalışılır.
WFQ(Weighted Fair Queueing) yönteminde ise bu kadar katı bir düzen yoktur. Kuyruklar gelen paketlerin gönderen ve alıcı IP adreslerine göre IP protokolüne göre dinamik olarak yaratılırlar. Kuyrukların hepsine sıra gelir. Eğer gelen paketlerde IP Precedence (yukarıda bahsedilen ToS içine yazılan değer) değerine göre bir sınıflama önceden yapılmışsa toplamdaki orana göre sıra her kuyruğa eşit şekilde değile Precedence ağırlığına göre adil şekilde gelecektir. Diğer kuyruklara sıra gelmesi için en öncelikli kuyruktaki verinin bitmesi PQ dekinin aksine beklenmez. Yöntemin adil olması buradan gelir. Ağırlıklı olması da IP Precedence değerini hesaba katmasından gelir. Cisco’da 2 Mbps altında bant genişliği olan bacaklar zaten bu yönteme göre çalışır. 2 Mbps üstündekiler ise siz müdahale etmezseniz ilk giren ilk çıkar şeklinde çalışır.
CQ (Custom Queueing) yönteminde ise oluşacak kuyrukların sayısını biz belirliyoruz ve örneğin 3 no’lu kuyruk 150 byte ‘dan daha az olan ipx verisinden oluşacak, 172.16.20.0 alt ağından gelen paketler 5 no’lu 2000 byte uzunluğundaki kuyrukta dizilecekler diyebiliyoruz. Biraz konfigurasyon gerektiriyor.WFQ’daki gibi bütün kuyruklara sıra geliyor. WFQ da bazı kuyruklara daha çok sıra gelirken burda eşit şekilde her bir kuyruğa sıra geliyor. (Round-robin).
CBWFQ(Class-based Weighted Fair Queueing) ise WFQ nun daha esnetilmiş şekilde daha ayrıntılı sınıflama yapabilmeyi sağlayan bir yöntemdir.
LLQ (Low Latency Queueing) ise katı PQ olarak adlandırılır. PQ ya artı olarak kuyruklara bant genişliği atanması imkânı tanıyor.
Kuyruğa alma yöntemleri hizmet kalitesinin sağlanmasında çabaların kalbini oluşturmakla beraber paketlerin sınıflandırılması, bant genişliği sınırlaması (rate limiting), Policing ve Shaping konuları da ayrıca önemlidir.
3.Sınıflandırma Ve İşaretleme
Hizmet kalitesinin arttırılması konusunda aslında sınıflandırmaya dayalı iki ana yaklaşım var. Birinci yaklaşım (IntServ-Integrated Service) “uygulama kaynak talep etsin ve tüm yol boyunca bütün yönlendiriciler kaynak ayırsın ancak ondan sonra veri taşınmaya başlansın” yaklaşımıdır.
İkinci yaklaşım ise (DiffServ-Differentiated Service) yönlendiricilerin “hele paket bana gelsin ben o zaman kaynağımı ayırırım” yaklaşımıdır. Mevcut kaynaklar daha etkin bir şekilde kullanılabilmektedir.
Kullanıcı peşin peşin bir rezervasyon talep etmez. Verisini gönderir. İlk yönlendirici verinin IP başlığı içine önceliğini belirten bir değer koyar. Verinin uğrayacağı her yönlendirici, eğer onlarda da gerekli QoS ayarları yapıldıysa öncelik değerini okur ve veriye ona göre muamele eder. Eğer yol üzerindeki yönlendiricide QoS konfigurasyonu yapılmamışsa bu durumda cihaz değerle hiç ilgilenmez alelade bir paket muamelesi yapar, paketi varsayılan kuyruklardan birine koyar ve sırası gelince yönlendirir. IntServ modelinde yol üzerinde her yönlendiricinin öncelikten anlama zorunluluğu varken DiffServ modeli uygulamada çok daha geniş alana hitap etme yani ölçeklenebilme imkânı sunar.
Bir analoji yapmak gerekirse her kavşakta trafik polisi olduğunu düşünün. Başbakan eskortuyla trafiğe çıkıyor. Geçeceği güzergâhtaki tüm polisler daha baştan kavşakları boşaltması için talimat alıyor. Ancak ondan sonra başbakan yola çıkıyor. Bu yaklaşım Intserv yaklaşımıdır. DiffServ’de ise bütün kavşaklar niye en baştan boşaltılsın ki yaklaşımı var. Her trafik polisi ne zaman eskortu görürse o zaman kavşağı boşaltıyor. Böylece mevcut yollar daha etkili (herkese yönelik) kullanılabiliyor.
Yanıt Bırak