Yeni Yıl ile birlikte….
Bu ay “uluslarası bir yazılım projesi” yazı dizisine ara verip, yeni yılın gelmesi ile birlikte tekrarlanan 2 aktiviteye göz atacağız. Yıl sonları, Aralık ayı, birçok şirket için gelir/gider hesap özetlerinin çıkarıldığı, bizim açımızdan daha önemlisi performans değerlendirmelerinin yapıldığı ve gelecek yıl ile ilgili planlarda detayların belirlendiği bir zaman dilimidir. Bu aktiviteler diğer sektör ve şirketlerde olduğu gibi yazılım organizasyonlarında da büyük bir öneme sahiptir.
Yazılım ekibi içerisinde bu döneme ilişkin en sıcak gündem genel olarak; “Performans Değerlendirmesi” ve “2008 Proje Ekiplerinin Belirlenmesi” maddeleridir. Birbirleri ile çok yakından ilişkili bu ikili, yönetim grubunun en çok zorlandığı aktivitelerdendir. Eğer gerekli önem, dikkat ve duyarlılık gösterilemez ise organizasyon üzerinde olumsuz etkileri tahmin edilebilenden derin olabilmektedir. Çünkü yazılımcı açısından bakıldığında en kötü senaryolardan bir tanesi “adaletsiz olduğunu düşündüğü bir ortamda verimliliğinin günden güne azalmasıdır”. Performans değerlendirme konusuna geçmeden önce önümüzdeki yıl için ekiplerin belirlenmesine değinelim.
Ekiplerde Düzenlemeler
Bu, 2008 için öngörülen yeni projeler ve mevcut projelerin planlarının analizi sonucunda geliştirme ekibinde yapılacak değişiklikleri içeren bir aktivite olarak görülebilir. Mevcut ekipler gözden geçirilerek varsa yeni eleman ihtiyacı belirlenir ve eleman alımı planlanır. Tabi bu bahsedilen senaryo, büyüme sürecinde olan veya kan kaybetmiş/mekte olan organizasyonlar için genelde geçerli olmaktadır. Eleman ihtiyacı doğurabilecek yıl içindeki önemli tarihlerden bir tanesi, askerlik dönemleri olan Nisan, Ağustos ve Aralıktır. Askerliğini henüz yapmamış çalışanlarınız ile görüşerek, güncel durumlarını netleştirmek gerekir.
Gerçekleşmesi muhtemel bir diğer senaryo ise; planlar ve öngörüler doğrultusunda ekipte herhangi bir projeye atanamayacak elemanların ortaya çıkmasıdır. Yönetimin önünde beliren sancılı bir durumdur. Karar verirken birçok parametrenin devreye girdiği, TV yarışmalarındaki “acaba kim gitmeli?” sorusu ile hiçbir paralelliğinin olmadığı kritik noktadır. Bazen bu kararın 5 saniye içinde de alınabildiğine dair söylentiler duyuyoruz, ama böyle bir kararı acele ile üzerinde yeterince düşünmeden alarak organizasyona gelecekte ne kadar büyük bir zarar verebileceklerini yöneticilerin mutlaka hatırlamaları gerekmektedir. Bu durum gerçekten zor ve performans değerlendirmeye bire bir bağlı bir karar sürecidir.
Performans Değerlendirme
Dürüst olmak gerekirse; bir yazılımcının performansının değerlendirilmesinin bir terzinin geçirdiği yıla ilişkin değerlendirilmesinden daha karmaşık olduğunu düşünüyorum. Bence bu durumun merkezinde, girdi ve çıktı parametrelerindeki karmaşıklık seviye farkı vardır. Sizce terziye ilişkin parametreler neler olabilir? diye bir soru ortaya attığımızda, gelen yanıtları anlamlı gruplayıp listeleyebileceğimiz kanaatindeyim. Ama, “bir yazılımcının performans değerlendirmesine ilişkin parametreler neler olabilir?” diye soruyu değiştirdiğimizde, eminim ki cevapları gruplamak ve anlam yüklemek hiç kolay olmayacaktır. Ayrıca duyduğunuzda yüzünüzü ekşiteceğiniz cevabı da biliyorum, LOC yani yazılan kaynak kodu satır sayısı. Yazılımların günümüzde geldiği noktada satır sayısına bakılarak böyle bir değerlendirme yapılamaz, yapılmamalı diye söylendiğinizi tahmin ediyorum. Bu performans değerlendirmeleri bir üst yönetici ile olan ilişkilere göre ve ruhsal duruma göre yapılsalardı, bu durumda hiç parlak olmazdı! Aslında LOC veya hata çözme sayısı ölçümünü gerçekleştirmek, sistematik yöntemler doğrultusunda bir adım olarak kabul edilebilir. Ama idealde, çok daha iyi bir yaklaşım ile; performans değerlendirme parametreleri ve kriterleri önceden belirlenmiş, gerekli olan veriler toplanmış, tüm noktalarda ölçümler ve anketler doğru şekilde gerçekleştirilmiş bir süreç yaşanabilir. Şüphesiz ki, bu sistemde bazı hatalar ile çalışacaktır ama verilerin analizi sonucunda alınan kararların adalete yakın olacağına inanıyorum. Değerlendirdiğiniz kişinin karşına geçip, parametreler ve ilişkin verileri ortaya koyabildiğiniz sürece kişinin sonuca bakışı olumlu olacaktır. Hiçbir veri sunmadan sadece hisleriniz ile yapacağınız değerlendirme karşısında bırakacağınız izlenim, “değerlendirmenin adaletsiz olduğu” olacaktır. Diğer yandan, sacede satır sayısını göz önüne alarak yapacağınız değerlendirme de “pek zekice” olarak karşılanmayacağına emin olabilirsiniz.
Verimli bir yeni yıl, performans değerlendirmelerinizde adalet diliyorum. Düşünce ve eklentilerinizi bana e-posta yolu ile mutlaka iletin.
Yanıt Bırak